DeepSeek ve Küresel Veri Güvenliği Tartışması: Girişimlerden Yasaklara Uzanan Bir İnceleme
Derinleşen veri güvenliği tartışması: DeepSeek ile girişimlerden yasaklara uzanan küresel perspektifle kapsamlı bir inceleme.
Çin merkezli DeepSeek, sınırlı işlem gücü ve düşük maliyetle beni etkileyen bir dil modelini 2025’in başında sahneye çıkardı ve kısa sürede yapay zekâ dünyasında yankılar uyandırdı. 2025’in Ocak ayında piyasaya sürülen bu model, hızla popülerleşti ve Batı firmaları tarafından veri hırsızlığı ve fikri mülkiyet ihlalleri iddialarıyla hedef alındı. Başlıca endişe, ABD’de kullanıcı verilerinin Çin’e iletilmesi ve bu süreçte güvenlik açıklarının doğmasıyla ilgiliydi.
ABD genelinde çeşitli eyaletler ve federal kurumlar, güvenlik gerekçesiyle DeepSeek erişimini kısıtladı. Şu anda bireylerin veya özel şirketlerin platformu kullanması yasaklanmış değildir; fakat kamu kurumları ve askeri birimler erişimi engellemiş durumda. Avrupa ve Asya’daki bazı ülkeler de benzer adımlar attı. Veri güvenliği kaygılarının temelinde Çin’in zorunlu veri paylaşımı yasaları yatıyor. Şirketleri devlet ve orduyla kullanıcı verilerini paylaşmaya yönlendiren bu düzenlemeler, DeepSeek’in gizlilik politikalarıyla da örtüşüyor. Kullanıcı sohbet kayıtlarının ve yüklenen dosyaların Çin’deki sunuculara aktarılabildiğini açıkça beyan eden politika, ABD’de kamu kurumlarının erişim kısıtlamalarını tetikledi.
İlk adımlar ve yasa çalışmalarının seyri 2025’in başında Teksas eyaleti DeepSeek’i ilk kez yasakladı; ardından Virginia, New York ve Iowa gibi eyaletler bu kararı takip etti. Tennessee ve Alabama, aynı zamanda benzer yasağı Alibaba’nın Manus AI platformuna da genişletti. Güney Dakota, Arkansas ve Georgia ise RedNote ve Lemon8 gibi sosyal platformları da kısıtlamalara dahil etti. DISA, Pentagon ve Donanma, NASA gibi kurumlar da DeepSeek’in resmi kullanımını engelledi. Kongre ve senato girişimleri Şubat 2025’te, federal çalışanların devlet cihazlarında DeepSeek kullanmasını önlemek amacıyla No DeepSeek on Government Devices Act adlı yasa tasarıları gündeme getirildi. Ayrıca Senato’nun Decoupling America’s AI Capabilities from China Act çalışmaları, Çin ile yapay zekâ yatırımlarını sınırlamayı hedefledi; fakat bu tasarılar henüz yasalaşmadı.
Küresel tablo ABD’nin dışında da pek çok ülke hareketlilik gösterdi. Güney Kore, güvenlik gerekçesiyle uygulamayı mağazalardan kaldırdı; Çekya, Tayvan ve Avustralya kamu cihazlarından tamamen kaldırırken İtalya ülke çapında yaygın bir yasak kararı aldı. Almanya, Google ve Apple’a mağazalardan kaldırma çağrısı yaptı. Avrupa ülkeleri arasında İrlanda, Hollanda, Fransa, Hırvatistan, Güney Kıbrıs, Lüksemburg, Portekiz ve Yunanistan benzer kısıtlamaları değerlendiriyor. Afrika ve Latin Amerika’da durum farklı Bazı bölgeler için DeepSeek, yerel yapay zekâ ekosistemlerini güçlendirecek bir fırsat olarak görülüyor. Bu bölgelerde, Çin’in ekonomik ve politik etkisini pekiştirmek amacıyla kullanılan bir araç olarak da değerlendiriliyor. Net sonuç olarak, DeepSeek tartışması bireysel gizlilik ile ulusal güvenlik arasında giderek daha kritik bir dengeyi gündeme getiriyor. Teknoloji ile dış politika arasındaki çizgi bulanıklaştıkça, ülkeler artık yeniliklerin kim tarafından ve hangi amaçla geliştirildiğini de daha yakından sorguluyor.
Çin merkezli bir dil modeli olarak sahneye çıkan DeepSeek, başlangıç aşamasında bile operasyonel kısıtlamalar ve güvenlik tartışmalarıyla gündeme geldi. 2025’in başında piyasaya sürülen bu teknoloji, hızla popülerleşti ve Batı firmaları tarafından veri güvenliği konusunda endişeler doğurdu. Özellikle ABD’de kullanıcı verilerinin Çin’e aktarılması ve bu süreçte oluşan güvenlik açıkları, çeşitli yerel ve federal kurumların tehdit algısını güçlendirdi.
Güvenlik gerekçeleriyle ABD genelinde erişim kısıtlamaları uygulanırken, bireylerin veya özel şirketlerin kullanımı hâlâ serbest. Ancak kamu kurumları ve askeri yapılar, DeepSeek’e erişimi engelleyerek platformu sınırladı. Avrupa ve Asya’da da bazı ülkeler benzer adımlar atarak bulutta ve uç bölgelerdeki verilere erişimi kısıtladı. Veri güvenliği kaygılarının temelinde Çin’in zorunlu veri paylaşımı yasaları bulunuyor. Bu düzenlemeler, devlet ve ordu ile kullanıcı verilerini paylaşmayı teşvik ediyor; sonuç olarak DeepSeek’in gizlilik politikalarıyla da uyumlu bir yapı ortaya çıkıyor. Kullanıcı sohbet kayıtları ve dosya yüklemelerinin Çin sunucularına aktarılabildiğini belirten politika, ABD’deki kısıtlamaları tetikledi.
İlk adımlar ve yasa çalışmalarının seyri ABD’de Teksas’ın yasak kararıyla başlayan süreç, Virginia, New York ve Iowa gibi eyaletlerin benzer uygulamalarıyla genişledi. Tennessee ve Alabama, bu yasağı Alibaba’nın Manus AI platformuna da taşıdı. Güney Dakota, Arkansas ve Georgia ise RedNote ve Lemon8 üzerinde kısıtlamaları devreye alıp dijital ekosistemde tarama yaptı. DISA, Pentagon ve Donanma ile NASA gibi kurumlar da resmi kullanımını sınırlandırdı. Kongre ve senato girişimleri Şubat 2025’te No DeepSeek on Government Devices Act ile devlet cihazlarında kullanımın engellenmesi hedeflendi. Ayrıca Senato’nun Decoupling America’s AI Capabilities from China Act çalışmaları, Çin ile yapay zekâ yatırımlarını sınırlamak amacı taşısa da tam olarak yasalaşmadı.
Küresel tablo ABD’nin sınırlarını aşan bir hareketlilik görüldü. Güney Kore güvenlik gerekçesiyle mağazalardan kaldırdı; Çekya, Tayvan ve Avustralya kamu cihazlarından tamamen çıkarırken İtalya ülke çapında kapsamlı bir yasak kararı aldı. Almanya, Google ve Apple’aPlatform’dan kaldırma çağrısı yaptı. Avrupa’da İrlanda, Hollanda, Fransa, Hırvatistan, Güney Kıbrıs, Lüksemburg, Portekiz ve Yunanistan bu konuları değerlendiriyor. Afrika ve Latin Amerika’da farklı dinamikler bazı bölgelerde DeepSeek, yerel yapay zekâ ekosistemlerini güçlendirme potansiyeli taşıyor. Çin’in ekonomik ve politik etkisinin artırıldığı bu bölgelerde, teknolojinin hangi amaçla kullanıldığı ve kimler tarafından geliştirildiği daha yakından tartışılıyor. Net sonuç, bireysel gizlilik ile ulusal güvenlik arasındaki dengenin giderek daha kritik hale geldiği yönünde.